30 Nisan 2025 tarihinde Yükseköğretim Kurulunun ev sahipliğinde düzenlenen 261. Üniversitelerarası Kurul Toplantısı, yükseköğretimin geleceğine dair önemli kararların alındığı bir platform oldu. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, toplantının başlangıcında yaptığı açıklamada, üniversitelerin eğitim anlayışını dönüştürecek dijitalleşme, yapay zekâ, siber güvenlik ve çevreci ekonomi temelli yenilikçi adımlara dair planlarını kamuoyunun dikkatine sundu.
İçindekiler:
Özvar, 2027 yılına kadar Türkiye genelindeki bütün üniversitelerin akreditasyon süreçlerini tamamlamayı hedeflediklerini ve doktora programı açmak isteyen üniversitelerin, akredite bölümlere sahip olmasının şart koşulacağını ifade etti. Bu toplantılarda elde edilen verilerle kapsamlı bir rapor hazırlanarak, üniversiteler için belirli eylem planlarının oluşturulacağını ifade etti.
Yapay zekâ tabanlı eğitim programlarına büyük önem verdiklerini ifade eden Özvar, bu alanda eğitim veren üniversite sayısının 80'e çıkarılacağını duyurdu. Özvar, siber güvenlik alanında ön lisans ve lisans programlarının sayısının arttırılacağını da açıkladı.
Dijital teknolojiler yalnızca bilişimle sınırlı kalmayacak. Sağlık eğitimi ve tarım sektöründe de dijital çözümleri entegre etmeye yönelik çalışmalar başlatıldı. Bu kapsamda yeni önlisans programlarının üniversitelere önerileceğini söyleyen Özvar, lisans düzeyinde de kapsamlı içerikler üzerinde çalışıldığını dile getirdi.
Tarım alanında ise yapay zekâ, büyük veri, nesnelerin interneti ve hassas tarım gibi kavramların daha fazla entegre edildiği eğitim programları hayata geçirilecek. Hedef, bu alanlarda uzmanlaşmış mezunlarla tarımsal üretimin kalitesini artırmak.
Sürdürülebilirlik vizyonuna uygun olarak yeşil ekonomi odaklı programların da yükseköğretim sistemine kazandırılması planlanıyor. Özvar, üniversitelerde çevreci teknolojiler konusunda uzman bireyler yetiştirmek için yeni önlisans, lisans ve lisansüstü programların açılacağını belirtti.
Özvar, 2027 yılına kadar Türkiye'deki tüm üniversitelerin akreditasyon süreçlerini tamamlamayı planladıklarını ve doktora programı açmak isteyen üniversitelerin akredite bölüme sahip olmasının zorunlu hale geldiğini belirtti. Aynı şekilde, fakülte ve yüksekokul gibi yeni akademik birimlerin kurulması için de akreditasyon şartı aranacak.
Özvar, Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) Logosu’nun önemine değinerek, bu logoya sahip olan mezunların diplomalarının uluslararası alanda daha hızlı tanındığını ve istihdam olanaklarının daha geniş olduğunu belirtti.
Toplantıda, üniversitelerde kurulan Bilim İletişimi Ofislerinin işleyişine katkı sunulması gerektiği de dile getirildi. Bilim Kafe uygulamasının yaygınlaşmasıyla öğrencilerin bilimle daha iç içe bir ortamda eğitim almalarının desteklenmesi hedefleniyor.
2023 yılında başlatılan Spor Dostu Kampüs Projesine ilgi büyük. 2024 başvurularında 66 üniversitenin 77 kampüsü ön değerlendirme aşamasını başarıyla geçti. Proje değerlendirme sonuçları, 19 Mayıs haftasında kamuoyuna duyurulacak.